≡ Barış Kılıç ve Ayşegül Kılıç Hakkında Merak Ettikleriniz 》 Her Beauty

Barış Kılıç ve Ayşegül Kılıç Hakkında Merak Ettikleriniz

Advertisements

Kıymetli okuyucularımız, bir süredir kulisleri karıştırmaya, arşivlerin tozunu almaya ve gözden kaçan hikâyeleri yeniden gündeme taşımaya devam ediyoruz. Keyifle takip ettiğiniz yazılarımıza bir yenisini daha eklerken, bu kez rotayı ekranların en ağırbaşlı, en kontrollü ve en mesafeli erkek figürlerinden birine çeviriyoruz: Barış Kılıç. Ancak merak etmeyin; anlatacağımız hikâye yalnızca dizilerdeki sert bakışlar, ölçülü duruşlar ve dramatik sahnelerden ibaret değil. Kamera ışıkları sönüp kırmızı halılar geride kaldığında, bu güçlü imajın ardında yıllara yayılan bir emek, istikrarlı bir kariyer ve magazinden bilinçli biçimde uzak tutulan bir özel hayat var. Bu özel hayatın merkezinde ise kamuoyunda nadiren görünen, ama Barış Kılıç’ın hayatındaki en sabit figürlerden biri olan eşi Ayşegül Kılıç yer alıyor. Şimdi gelin; popülerliğin hızlı tüketildiği bir dünyada sessiz kalmayı seçen bu iki ismin, şöhretle mesafeli ama bir o kadar da dikkat çekici hikâyesinin kapısını birlikte aralayalım.

Barış Kılıç’ın kariyer yolculuğu, Türkiye televizyon dünyasında hızlı çıkışlardan çok sağlam adımların hikâyesi olarak okunuyor. 1978 yılında Malatya’nın Arguvan ilçesinde dünyaya gelen Kılıç, çocuk yaşta İstanbul’a taşındı ve eğitimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan oyuncu, bir süre Amerika’da yaşadıktan sonra Yeditepe Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Kamera önüne geçmeden önce kurduğu bu “dengeli hayat”, ilerleyen yıllarda kariyer tercihlerini de belirleyen önemli bir zemin oluşturdu.

Televizyon serüveni 2000’li yılların başında başlasa da Barış Kılıç’ı geniş kitlelerin radarına sokan asıl dönüm noktası Adını Feriha Koydum oldu. Dizideki Levent Seymen karakteri, onun ekran imajını neredeyse kalıcı biçimde şekillendirdi: kontrollü, mesafeli, duygularını kolay açığa vurmayan ama sahne geldiğinde ağırlığını hissettiren bir erkek profili. Bu rolden sonra Barış Kılıç, her projede görünen bir oyuncu olmaktansa, doğru projelerde yer alan bir isim olmayı tercih etti.

Güllerin Savaşı ile başrol sorumluluğunu üstlenen Kılıç, artık yalnızca yan karakterlerin değil, hikâyeyi sırtlayan rollerin oyuncusu olduğunu net biçimde gösterdi. Ardından Yasak Elma ile entrika ve güç dengeleriyle örülü bir dünyada dikkat çeken bir performans sergiledi. Ancak onu son yılların en çok konuşulan erkek karakterlerinden birine dönüştüren asıl iş, Kızılcık Şerbeti oldu. Ömer Ünal karakteri, Barış Kılıç’ın yıllar içinde inşa ettiği ağırbaşlı ve güçlü ekran imajının adeta doğal bir uzantısı gibiydi.

Bugün Barış Kılıç’a bakıldığında, kariyerinin sansasyonel çıkışlarla değil, istikrarla büyüdüğü net biçimde görülüyor. Magazin gündeminde sık sık yer almayı tercih etmeyen, rol seçimlerinde aceleci davranmayan bu yaklaşım, onu dönemsel popülerliklerden ayıran en önemli özelliklerden biri. Ekranda mesafeli ve güçlü bir figür olarak izlediğimiz Kılıç, kariyerini de aynı mesafeli ama sağlam duruşla ilerletmeye devam ediyor.

Loading...

Barış Kılıç’ın kariyerinde taşlar yavaş yavaş yerine otururken, hayatının merkezine yerleşen bir başka denge noktası da aynı yıllarda şekillenmeye başlamıştı. Şöhretin temposu yükselmeden, ekran önündeki kimliği henüz bugünkü ağırlığına kavuşmamışken, yolu Ayşegül Özay’la (bugünkü soyadıyla Ayşegül Kılıç) kesişti. Magazin gündeminin henüz radarına girmemiş bu karşılaşma, yıllar içinde yüksek sesle konuşulan aşklardan değil; sessizce kök salan birlikteliklerden biri hâline geldi. 2007 yılında dünyaevine giren çift, o günden bu yana özel hayatlarını mümkün olduğunca gözlerden uzak yaşamayı tercih etti.

Barış Kılıç’ın ekranlarda güçlü ve mesafeli karakterlerle yer aldığı yıllar boyunca, Ayşegül Kılıç hep geri planda kalmayı seçti. Ayşegül Kılıç, magazin dünyasının alışık olduğu “görünür eş” profilinin tam karşısında duruyor. Onun hikâyesi, Barış Kılıç’ın kariyer yolculuğunu gölgeleyen değil, aksine dengeleyen bir eşlik sunuyor. İki oğullarıyla birlikte kurdukları bu kapalı ama sağlam aile düzeni, Barış Kılıç’ın yıllardır süren istikrarlı duruşunun perde arkasındaki en güçlü dayanaklardan biri olarak öne çıkıyor. Şöhretin gürültüsüne kapılmadan, kendi alanını korumayı başaran bu birliktelik, belki de onları magazin dünyasında farklı ve dikkat çekici kılan asıl detay.

Barış Kılıç ve Ayşegül Kılıç’ın hikâyesi, bugün magazin dünyasında pek sık rastlanmayan bir dengeyi temsil ediyor. Hızlı tüketilen ilişkiler, yüksek sesli ayrılıklar ve sürekli görünür olma hâlinin normalleştiği bir dönemde, onlar bilinçli bir geri duruşu tercih ediyor. Barış Kılıç ekranlarda güçlü, sert ve mesafeli karakterlerle izleyici karşısına çıkarken; Ayşegül Kılıç bu imajın arkasında sakin, sessiz ve koruyucu bir alan yaratıyor. Bu nedenle onların birlikteliği, sansasyonla değil süreklilikle; manşetlerle değil istikrarla konuşuluyor. Belki de tam olarak bu yüzden, yıllar geçtikçe daha az görünseler bile daha çok merak ediliyorlar.

Biz de bu yazıyla birlikte, ekranların tanıdık yüzlerinin ardındaki daha sakin ve az konuşulan hikâyelerden birine kısa bir ara vermiş oluyoruz. Arşivlerin tozlu raflarından, kulislerin fısıltılı köşelerinden süzülen bu satırlarla sizlerle yeniden buluşmanın keyfini yaşadık. Yeni dosyalarda, yeni isimlerde ve yine bolca merak uyandıran detaylarda tekrar bir araya gelmek üzere… Bizi takip etmeye devam edin; çünkü anlatılmayı bekleyen hikâyeler henüz bitmedi.

Advertisements