≡ Yalı Çapkını Setinde Seyran, Gerçek Hayatta Herkes Hayran 》 Her Beauty

Yalı Çapkını Setinde Seyran, Gerçek Hayatta Herkes Hayran

Advertisements

Çok değerli okuyucularımız, bugün karşınıza yepyeni bir yazı dizisiyle çıkmanın heyecanı içerisindeyiz. Bugüne kadar hem ünlülerin hayat hikayeleri hem de farklı konularda hazırlanmış listelerle merak ettikleriniz hakkında sizleri bilgilendirmek için muazzam bir çaba içerisinde olduk. Bu serimizde ise, şöhreti ülke sınırlarını aşıp uluslararası arenada boy göstermeye başlayan oyuncuların gündelik hayatlarındaki gerçek kişiliklerini yakından tanımaya ve onlar hakkında az bilinen gerçekleri sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Bugünkü konuğumuz ise ülkemizde Yalı Çapkını adıyla sezonlarca izleyicileri adeta ekran karşısına kilitlemiş ve ünü neredeyse tüm dünyaya yayılmış dizimizin başrol oyuncusu Afra Saraçoğlu. Belki de tüm ülke tarafından Seyran adıyla tanınan güzel oyuncu, gerçekte nasıl bir, nelerden hoşlanır ve gelecek beklentileri nedir gibi soruların cevaplarını bulacağınız makalemize, sizler de hazırsanız buyrun başlayalım.

Yalı Çapkını dizisinin Seyran’ı her ne kadar yıldızı yeni parlamaya başlamış genç bir yetenek gibi görünsede aslında uzun yıllardır kameraların karşısında olan bir oyuncu. Afra Saraçoğlu ilk olarak ekranlara 13 yaşında çıkmaya başlamış, deyim yerindeyse setlerde büyümüş bir star. Hal böyle olunca da zamanla farklı farklı karakterlerle ve küçüklü büyüklü rollerle tanıdığımız bir sima. Pek çok ünlü ve popüler oyuncu gibi onun da özel hayatı ve gündelik yaşamına dair tüyoları kendi ağzından dinleyebileceğimiz samimi röportajlarını dört gözle bekliyoruz. 

Afra Saraçoğlu aslında oldukça bizden biri, hepimiz gibi mutluluk peşinde koşturan, gülmekten ve güldürmekten keyif alan bir karakter. Seyran rolünde bile üzücü sahnelerden hoşlanmadığını ve canlandırdığı kızın da tıpkı gerçek hayattaki Afra gibi pozitif olması gerektiğini düşünüyor. Güzel yıldız kendisine yöneltilen tüm sorulara büyük bir içtenlikle cevap vermek konusunda da oldukça cömert. İşte geride bıraktığımız yıllarda, özellikle sevenlerinin hafızalarında yer etmiş bazı Afra Saraçoğlu yanıtlarını bu yazımızda bulacaksınız. Bu açıdan hem çekimlerde hem de röportajlarda, işini ne kadar profesyonelce yaptığını da gözler önüne seriyor.

Yoğun çekim takviminden arda kalan zamanlarını bu sıralar dansla doldurduğunu ve her fırsatta dans etmek istediğini dile getiren genç yıldız, pandemi sonrasında snowboard yapmaktan biraz uzaklaştığı için dansın iyi geldiğini söylüyor. Yer aldığı her projenin büyük sükse yapması ve artık aranan bir yüze dönüşmesinin kendisini şımartmak yerine daha da hırslandırdığını ve olgunlaştırdığını da açık yüreklilikle paylaşıyor. Onu hiç tanımayan birisine kendisini nasıl anlatacağını sorduğumuzda ise delidolu, eğlenceli, mzuip olduğunu, çoğu şeyi dalgaya alabildiğini ama aynı zamanda oldukça hümanist, mükemmeliyetçi, ayrıntıcıyı bir yapıya bürünebildiğinin altını çiziyor. İnsanları, hayvanları, ağaçları, renkleri zaman içerisinde daha çok sevmeye başladığını itiraf ediyor. 

Anne ve babası, Afra henüz çok küçükken ayrıldıkları için annesiyle birlikte çok da varlıklı sayılmayacak koşullarda küçük bir şehirde büyüdüğü için eline geçen az fırsatları çok iyi değerlendirdiğini dile getiriyor. Yatırımlarını her zaman kendisine ya da ileride getirisi olacağını düşündüğü kalemlere yapmayı tercih ettiğini belirtiyor. Zira bu sektöre özellikle de İstanbul’da ilk adımlarını attığı süreçte kendisi en çok zorlayan şeyin maddi güçlükler olduğunu söylerken bakışlarının uzaklara bir an için dalıp gittiği gözümüzden kaçmıyor. 

Loading...

Seyran karakteriyle bu kadar kusursuz bir biçimde bütünleşmesini neye borçlu olduğunu sorduğumuzda ise daha öncesinde canlandırdığı bir öğretmen rolünde hayata dair öğrendiklerinin, sahneye yansıttığı simalarla tek vücut olabildiğinde çıkan sonuçların çok dönüştürücü ve geliştirici olduğunu söylüyor. Bu sayede de hem seyircilerinin hakettikleri kalitede yapımlarda ön plana çıkıyor hem de gelecek için kariyerinde daha büyük rollere hazırlanıyor olmanın motivasyonuyla kamçılandığını belirtiyor. 

Hümanist olduğu kadar realist bir figür olan Saraçoğlu, kaderin kişiyi sürüklediğini değil seçimlerimizle yollarımızı kendimizin çizdiğini hatırlatıyor. Fakat söz gönül işlerine geldiğinde, bu zamana kadar çizdiği kararlı ve dik duruşlu profil yerini iştahı kesilen ve heyecandan yerinde duramayıp sürekli parmaklarını çıtlatan bir romantiğe bırakıyor. Hem iş hayatında hem de özel hayatında çok çalışmaktan bugüne kadar asla ödün vermediğini ve bundan sonra da katiyen vermeyeceğini yeşil gözlerinden fışkıran delici bir kararlılıkla bizlere yansıtan Afra haksızlığa uğramanın ise tahammül edemediği yegane şey olduğunu belirtiyor. 

Sosyal medyada en çok takip edilen oyunculardan biri olmak nasıl bir duygu diye soruyoruz. Aslında sosyal medyaya çok yakın durduğunu düşünmüyor,  aktif olduğunun da söylenemeyeceğini belirtiyor. Sosyal mecralardaki hesaplarını farkındalık yaratmak için kullanıyor. Hem bireysel hem de toplumsal açıdan sorumluluk almamız gerektiğini düşündüğü bazı olayları daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için kullanmayı tercih ediyor. Özel hayatını, yaşadığı deneyimleri çok nadir paylaşmaya özen gösteriyor çünkü insanlar hayatına ne kadar dahil olursa canlandırdığı karakterin büyüsünün bozulduğuna inanıyor.

Böylece Afra Saraçoğlu hakkında öğrenmek isteyebileceğiniz her şeyi de bu şekilde öğrenmiş oldunuz. İleride yeni şeyler yaşandığında da anında haberdar olabilmek, ve daha fazlası için kesinlikle takipte kalın çünkü çok daha fazla ünlüyle, çok daha fazla bilgiyle, ve daha sansasyonel içeriklerle birlikte sizlerle olacağız. Hoşçakalın.               

Advertisements