≡ Sevgi mi Yoksa Bir Görev mi? Evlilik Neden Yerini Kariyere Bıraktı? 》 Her Beauty

Sevgi mi Yoksa Bir Görev mi? Evlilik Neden Yerini Kariyere Bıraktı?

Advertisements

Kariyer mi, aşk mı hususunu öncelikli olarak değişen kültürel beklentiler üzerinden okumanın uygun olduğunu düşünüyoruz. Geçmişte evlilik, sevgiden ziyade daha çok aile, soy veya topluma karşı görevle ilgiliydi. Eşler ebeveynler tarafından seçilir ve hayattaki başarı evlilik ve çocuklarla ölçülürdü. Bugün ise sosyal hareketlilik ve küreselleşme bu durumu tersine çevirdi. Gençler artık kişisel başarıları, seyahat etmeleri, kendini ifade etmeleri ve kariyerleriyle başarı kıstaslarına ulaşmış kabul ediliyorlar. Sosyal açıdan bakıldığında da artık birçok toplumda iş yerindeki bir terfi ya da yeni bir ticari girişim, nişan töreninden daha fazla kutlanır hâle gelmiştir. Bu kültürel geri bildirim döngüsü, evliliğin arka planda kalması yolundaki taşları döşeyen temel etken olmuştur.

Sıradaki etkenimiz ise sizlerin de kolaylıkla tahmin ettiği üzere ekonomik gerçekler. Yaşam maliyetindeki yukarı yönlü genel artış, sadece barınma, eğitim ve diğer temel ihtiyaçların değil, düğünlerin bile daha pahalı bir hâl almasına sebep oldu. Genç yetişkinler bu nedenle genellikle finansal istikrara sahip olana kadar sağlıklı ve başarılı bir evlilik yapamayacakları konusunda hemfikir görünüyorlar. Bunun yanı sıra, iş piyasasındaki güvencesizlikler de cabası oluyor. Otomasyon, yoğun çalışma ve öngörülemeyen iş piyasaları ile birçok kişi kariyerlerine odaklanmayı sadece bir hırs değil, aynı zamanda hayatta kalma gereksinimi olarak algılıyor. “Bu zamanda tek maaşla geçinilmez.” sözü ise artık dile bile getirilmeye gerek kalmamış bir gerçekliğe dönüştüğü için çiftler, her iki tarafın da finansal olarak stabil olmasını sağlamak adına genellikle evliliği ötelemeyi tercih ediyorlar.

Eğitime yapılan yatırım ve önemin giderek yükselmesi de evliliklerin yerlerini kariyere bırakmasındaki diğer bir önemli başlık. Eskiden genellikle lise mezunu olmak ya da üniversite bitirmek birçok meslek dalı için yeterli görülürken, artık yüksek lisans, doktora ve profesyonel sertifikalar, insanları istikrarlı bir şekilde çalışma hayatına atılmadan evvel neredeyse otuzlu yaşlarına kadar taşımaktadır. Her şeyde olduğu gibi, eğitime yapılan harcamanın geri dönüşü beklenmektedir. Yıllar süren eğitim ve öğrencilik borçlanmalarından sonra, çoğunluk dikkatini aile kurmaya vermeden önce profesyonel kazanca odaklanmak niyetindedir. Bir de üstüne üstlük, kariyer artık sadece iş değil; bunun yanı sıra toplum içerisindeki kimlik ve prestij anlamına geldiğinden evlilik, önem sırasında sonlarda ancak kendine yer bulabilmektedir.

@aureandysee

Dream morning in Cappadocia 🧡🌅 Loving each other and traveling the world, isn’t the best feeling ? 📍Lunar Cappadocia Hotel 🏷️ TAG your soulmate ! 🫶🏻 #creativetravelcouples #couplelove #loveyou #couplegoal #travelcouple #travelblogger #traveltheworld #cappadocia #turkey #sunrise #bestexperience #hotairballoon #couplevideo #romantic #relationshipgoals #truelove #goldenhour #lovestory

Loading...

♬ My Love Mine All Mine – Mitski

Aşk ve evlilik zamanlaması da artık geçmişe göre büyük ölçüde değişmiş durumda. Modern kültürde aşk, her zaman acil evlilik gerektiren bir olgu olmaktan bir süre önce neredeyse tamamen çıkmıştır. Çiftler birlikteliklerini resmileştirmeden önce beraber yaşayabilir, yıllarca flört edebilir veya yeni deneyimlere yelken açabilirler. Birçoğu ebeveynlerinin neslindeki boşanmalara tanık olmuştur ve evliliği aceleye getirmekteki riskleri acı bir şekilde tatmışlardır. Bunun yanı sıra, flört uygulamaları ve küresel hareketlilik sayesinde insanlar aşk fırsatlarının artık daha bol olduğuna ve katı yaş sınırlarına bağlı olmadığına inanıyor. Böylelikle “Evlilik çağım geldi.” düşüncesi silikleşmektedir.

Fedakârlık ve bağımlılık korkusu, evlilik kurumunun her iki mensubu için de bir sorun teşkil etmeye başlamıştır. Özellikle kadınlar için evlilik ve annelik, profesyonel olarak geride kalmak, ayrımcılıklara maruz kalmak ve hayattan kopmak gibi anlamları içerisinde ürkütücü bir şekilde barındırmaktadır. Genç yetişkinler günümüzde özgürlüğü olmazsa olmaz bir norm olarak algıladıklarından, nerede yaşayacaklarını, ne zaman seyahat edeceklerini veya çalışacaklarını ödün vermeden seçebilmek isterler. Evlilik, bu özerkliği sınırlayan bir zincir olarak algılanmaktadır. Üstüne üstlük, partnerlerden birinin evlilik için daha fazla fedakârlık yapması, bir dengesizliğe ve onu takip eden hayal kırıklığına evrilebilir.

Toplum içerisindeki görev tanımlarının yeniden yorumlanması da evlilik ve kariyer arasında seçim yapacak bireylerin takıldıkları başka bir konu olarak listede kendisine yer bulmaktadır. Birey, toplumdaki sorumluluklarından – mesela ülkesine ve milletine hayırlı bir birey olmak ve bu şekilde çocuklar dünyaya getirip büyütmek – ziyade, önce kendisine karşı olan görevlerine odaklanmaktadır. Aileye veya topluma karşı sorumluluk yerini, bir başkasına bağlanmadan önce kendi ayaklarının üstünde durmayı, kendi kanatlarıyla uçmayı öğrenmeyi ön plana çıkartacak şekilde sosyokültürel bir mutasyona uğramıştır. Pek tabii artık evliliğin bir yaşam gereksinimi olarak görülmemesi de kimi bireylerin ilişkilerini hiç resmiyete dökmeden uzun vadeli ortaklıklar kurmak üzerine inşa etmesiyle sonuçlanıyor. Bir kariyer inşa etmek, sevgiyi reddetmek olarak değil; gelecekteki aile yaşamı için sorumlu bir temel olarak görülüyor. Yani yeni görev, imzayı atmadan evvel, bağlamadan önce duygusal ve finansal hazırlığı sağlamaktır.

Böylece “Aşk mı yoksa kariyer mi?” konusu hakkında düşüncelerimizi ve tavsiyelerimizi sizlerle paylaşmış olduk. Gelecekte yeni konular hakkında anında haberdar olabilmek ve daha fazla ilgi çekici içerik için takipte kalmanızı şiddetle öneriyoruz çünkü çok daha fazla ünlüyle, çok daha fazla bilgiyle ve daha sansasyonel içeriklerle birlikte sizlerle olacağız. Hoşça kalın.

Advertisements