≡ Aşk mı bu yoksa sadece bir Arzu mu? 》 Her Beauty

Aşk mı bu yoksa sadece bir Arzu mu?

Advertisements

Değerli okuyucularımız, her ne kadar kısa da olsa, bizim için bir ömür kadar uzun süren bir aradan sonra sizlerle buluşmuş olmanın gururlu mutluluğunu yaşıyoruz. Tahmin edersiniz ki bu süre zarfında hiç boş durmadık ve yeni konu başlıkları üzerinde etraflıca düşünerek, bol miktarda kahve tüketerek ilginizi çekeceğini düşündüğümüz yeni bir format hazırladık. Bugün karşınıza hem erkek hem de kadınların en çok merak ettiği soruların başında gelen bir durumun değerlendirmesini sizlerle birlikte yapacak ve bir sonuca ulaşmaya çalışacağız. Aslında başlığımızı okuduğunuzda sizler de hemen “Acaba?” demişsinizdir. Hâlihazırda bir ilişkimiz olsun ya da yeni bir ilişkiye yelken açmaya hazırlanıyor olalım, belki de doğru insanı bulduğumuzu düşündüğümüz anda ona karşı doğru tutumun ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz; nihayetinde bir yerde hepimiz bu sorunun cevabını sürekli arıyoruz. Biraz iddialı gelebilir ama galiba biz sizin için bu sorunun cevabını bulduk. İnanmıyorsanız buyurun, makalemize…

Bir ilişkinin ilk adımları, sizin de bildiğiniz üzere, birbirinizi tanımak adına başladığınız konuşmalardan geçiyor. Bu yüzden “Aşk mı, yoksa şehvet mi?” sorusuna verilecek yanıtın ilk ipuçları genellikle buradan toplanabiliyor. Eğer aşka evrilecek bir ilişki arefesindeysek, konuşma katmanlı bir şekilde ilerler ve kendinizi sadece ne yaptığınız hakkında değil, aynı zamanda neye inandığınız ve neyi umduğunuz hakkında konuşurken bulursunuz. Buradan da bir merak hissi doğar ki şu yüzden önemlidir: geçmişinizin, hayallerinizin, değerlerinizin sorulması, karşınızdakinin sizi şu anın ötesinde düşündüğü anlamına gelir. Hikâyelerinizi paylaşmak ve anlaşılmak farklı bir yakınlık yaratır ve aşk da tam olarak bunun üzerine kuruludur. Anlamlı sorular sormak, cevaplarınızı dinlemelerini ve ayrıntıları hatırlamalarını gerektirir; bir önceki görüşmenizin detaylarını hatırlayarak duygusal bağı karşınızdaki kişi gösterebilir. Kısacası, aşk kim olduğunuzla ilgilenirken arzu ana odaklanır. Hedef arzu olduğunda, derin bir bağ kuracak sohbet yerine havada uçuşan iltifatlara boğulursunuz. “Bu kıyafetle çok seksi görünüyorsun”, “Bütün gece sana bakmaktan kendimi alamadım”, “Aramızdaki kimyanın farkında mısın?” benzeri ifadeleri sürekli duyabilirsiniz. Evet, güzel sözler söylemek ya da duymak kişiye kendini özel hissettirebilir; ancak etkileşime hâkim olduklarında, odağın esas olarak anlamaya değil, çekiciliğe kümelendiğini gösterir.

@saramustari_

La mia cura ❤️‍🩹 #AmoreMio #BacioTenero #NoiDue #TiAmo #DolceMomento #UnBacioInfinito #CuoriInnamorati #CoppiaFelice #MomentiMagici #TeneramenteInsieme #LoveTok #TikTokLove #KissMeSlowly #RomanticVibes #CoupleGoals #YouAndMe #TogetherForever #InLoveWithYou #SweetLove #ForeverUs #fyp #foryou #foryoupage

Loading...

♬ Nessuna – Luchè

Bu kriterin hemen sonrasında ise “Gözler kalbin aynasıdır” deyiminin ne kadar haklı olduğuna yoğunlaşalım istiyoruz. Aşığın dikkati sabit ve dengelidir. Konuştuğunuzda size bakar, anlattığınız bir hikâyeden arkadaşınızın adını hatırlar veya tercihlerinizle ilgili küçük ayrıntıları fark eder. Bu işaretler, zihninizle ve duygularınızla meşgul olduğunu gösterir. Gözlerinize, gülüşünüze, ifadelerinize, yani duygularınızı ileten kısımlarınıza bakar. Dinlerken aynı zamanda konuşmaya uyum sağladığı için başını sallar, tepki verir ve ifadelerinizi yansıtır. Eğer karşınızdaki kişinin size karşı aşka dönük bir niyeti bulunuyorsa, bunu gözlerinden ve odağından anlamaya başlayabilirsiniz. Sevginin oluşturduğu etkileşime veya en azından daha derin ilgiye yatırım yaptığından gözlerinize ve ifadelerinize yoğunlaşmaya devam eder. Tabii ki çekim hâlâ vardır, ancak etkileşime hâkim değildir. Konuşurken gözleri sürekli yüzünüzden uzaklaşmaz; ara ara vücudunuza bakarken yakalasanız da bu doğal ve sağlıklıdır. Uzun lafın kısası, âşık ilgi çeker ve bağlanır. Şehvet ise çoğunlukla fizikseldir. Gözleri vücudunuzda yüzünüzden daha fazla gezinir ve iltifatlar cildin derinliklerine işler. Son paylaşımlarınızdan pek bir şey hatırlamayabilir. Konuşurken yüzünüze kilitlenmek yerine gözleriyle sık sık vücudunuzu tarar. Bakışlarını fiziksel özelliklere – kıyafetler, görünüm, müstehcen bir gülümseme – gibi unsurlara daha uzun süre tutabilir. Bakışları ise temas takip eder. Genellikle baktığı yere ya da yakınına dokunmak isteyecektir. Vücudunuzdan uzak duramayacağını hissediyorsa, bunun adı düpedüz şehvet olur.

Sıradaki emaremiz ise randevu sonrası nasıl hissettiğinizle ilgilidir. Eğer söz konusu bir aşk girizgâhı ise sadece kelebeklerle değil, bir sıcaklık duygusuyla evin yolunu tutarsınız. Bir sonraki buluşma için merak içerisinde olduğunuzu hissedersiniz. Genellikle fiziksel kıvılcım kadar güçlü olan duygusal bir “sonradan parlama” yaşanır. Aşka eğilimli olduğunda sakinlik, sıcaklık veya merak da vardır. Boşluk yerine doygunluk hissedersiniz. Karşınızdakini keşfetmeye devam etmek istersiniz ve fiziksel bir şey olmasa bile bağlantı kurma şekliniz nedeniyle eve gülümseyerek gidersiniz. Sevgiyle beslenen flörtler, doyurucu, istikrarlı ve tekrar etmek isteyeceğiniz bir şey olarak, doyurucu bir yemek yemiş hissi yaratır. Arzu odaklı ve cinsel ilişki ağırlıklı bir randevu sonrası ise durum farklı gelişir. Anında bir adrenalin patlaması hissedebilirsiniz, ancak bu, boşluğa veya kafa karışıklığına dönüşür. Cazibe tamamen fiziksel olduğunda beyniniz dopamin ve adrenalin salgılamaya başlar. Heyecan verici, neredeyse sarhoş edici hissettirir; bunu kalbinizin hızla çarpmasında, vücudunuzun gerilmesinde hissedersiniz çünkü o kişiyle birlikte olmak heyecan vericidir. İlk anlarında güçlü bir bağlantı gibi hissedebilirsiniz, fakat çoğunlukla biyolojik olarak yoğun olmaktan ibarettir. Randevu bittiğinde ve kimyasal telaş yatıştığında, bir boşluk fark edebilirsiniz. Geceyi kafanızda tekrar canlandırabilirsiniz; ancak bunun çoğunun ortak değerler, derin sohbetler veya birbirinizi öğrenmekle değil, flört etmek, dokunmak veya heyecanla ilgili olduğunu fark edersiniz. Yani tıpkı aşkta yaptığımız gibi son cümlemizde bir benzetme kullanacaksak, şehvetle beslenen flörtler hazır, hızlı tatlılar gibidir: güçlü ama çabuk biten cinsten.

Göstergelerimizden sonuncusu, belki de en önemlisi, işlerin ne kadar hızlı gittiğiyle alakalıdır. Aşkta söz konusu güçlü bir kimya olsa bile sınırlara saygı duyulur ve fiziksel yakınlık kadar duygusal yakınlıkla da ilgilenilir. Bir piknik veya sokak yürüyüşü fikri, baş başa kalmak kadar heyecan verici olabilir. Şehvet ağır bastığı zamanlarda ise duygusal yakınlık oluşma şansı bulamadan fiziksel beklentiler öne çıkar. Daha derin bir bağ kuran adımlar atlanarak izole olunacak durumların arayışına girilebilir.

Böylece “Aşk mı, yoksa şehvet mi?” ikilemi hakkında düşüncelerimizi ve ipuçlarımızı sizlerle paylaşmış olduk. İleride yeni şeyler yaşandığında da anında haberdar olabilmek ve daha fazlası için kesinlikle takipte kalın; çünkü çok daha fazla ünlüyle, çok daha fazla bilgiyle ve daha sansasyonel içeriklerle birlikte sizlerle olacağız. Hoşça kalın.

Advertisements