Evlenmek, nasıl da sihirli bir kavram. Evet sözlüğe baktığınızda ya da birisine evlenmek ne demek diye soracak olsanız, kuvvetle muhtemel farklı kelimelerle bile olsa herkes aynı açıklamayı yapacaktır. Peki o halde neden, bekarların büyük bir kısmı evlenmek için can atarlarken, evli çiftlerin hatrı sayılır sayıdaki ferdi ise evlilik kelimesini duyduğu yerden uzaklaşmak istemekte. Dünya evine girmek, bir yastıkta kocamak, hayatlarını birleştirmek, bir yuva kurmak ve ilk anda aklımıza gelmeyen onlarca farklı ifade evlilik için söylediğimiz sözlerden bazıları diyebiliriz. Akıllara gelen ilk soru ise tartışmasız, “Mutlu ve sağlam bir evliliğin sırrı nedir?” Uzmanlar, aile terapistleri, psikologlar ve ilişki koçları bu sorularımıza yanıtlar bulmamıza yardımcı olurlarken, bu konu üzerinde biz de yazımız içerisinde bir takım sırları sizlerle paylaşıyor olacağız. Biz hazırız, sizler de hazırsanız haydi başlayalım.
Maddelerimizi sıralamadan önce dile getirmemiz gereken aslında en temel hususun mutluluk olduğunu belirtmeliyiz zira kişinin mutlu olması için ruhsal bakımdan bir takım özelliklere sahip olması gerekir. Zihinsel bütünlüğümüzü ve zindeliğimizi de evimiz içerisinde beslediğimiz için sağlam bir evliliğin anahtarı öncelikle mutlu olmak ve mutlu etmekten geçmektedir.
Saygı, güven ve özveri
Aşkın ömrü üç yıldır, geriye kalanı sevgidir sözünün ne kadar doğru olduğunu her evli çift mutlaka çok iyi bilmektedir. Aşk duygusunun çok yoğun yaşanan duygular olduğu ve sonsuza kadar bu şekilde süremeyeceğini idrak edip, içselleştirebilen çiftler sorunsuz bir şekilde sevgi limanına yanaştıkları zaman, evliliklerinde mutluluk kaçınılmaz bir hal alır. Bu maddenin başlığında gördüğümüz üç element ise birbiriyle bağlı olduklarından sevgi beslediğin insana saygı da duyarsın. Karşındaki insana güvenmen demek aslında ilişkin için ortaya koyabileceğin özveriyi de göstermektedir.
Uyum, Uzlaşı ve Esneklik
Aile içerisinde, arkadaşlar arasında, cemiyette, oyunda, eğlencede, işyerinde ya da diğer sosyal ortamlarda, değişik kişilerin ya da koşulların bulunduğu çevrelerde uyum sağlayabilecek esnekliği göstermek, uzlaşmacı ve yapıcı olmak da çiftler arasında bağın kuvvetlenmesi ve daha da derinleşmesi için bulunmaz bir nimettir. Bunun ilişkinin temel dinamikleri arasında yer alması, evli çiftlerin geleceğe daha huzurla bakması için bir araçtır.
Özgüven ve Özsaygı
Evlilik içerisindeki her bir bireyin kendine güveni olması sağlam temele oturmuş bir evliliğin en önemli sırlarının başında gelmektedir. Partnerine bu özgüven duygusunu aşılayabilen eş aslında aynı zamanda kendisini başkasının bakış açısından görebilme becerisine de sahip olmuştur. Dolayısıyla kendi güvensizliğine dayalı kaygılarını, hezeyanlarını ve vesveselerini karşısındaki ya da evlilik sözkonusu olduğunda hayat arkadaşına yansıtmamayı başarabilmiş ve gerçeğe karşı özsaygıyı bünyesinde barındırmaktadır.
Sorumluluk ve Roller
Evli bireyler, toplumdaki yerlerini ve sorumluklarını asla unutmamalıdır. Evlilik ve özellikle de çocuk sahibi olmanın çiftlere yüklediği sorumluluk zamanla oldukça ağır bir hal alabilir. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak zaman zaman çöküntü yaratıp içinden çıkılamaz bir girdap hissi de uyandırabilir. Bununla birlikte, hem kadın hem de erkek, evliliği dışında da dünyada bulunmasının bazı sebepleri olduğunu yer yer hem kendisine hem de partnerine hatırlatıp hissettirirse özbenlik de korunmuş olur. Bu sorumlukların yanı sıra bireysel olarak da özgürlüklerini aklının bir kenarında bulundurmalı ve olumsuz düşünceler ya da zor zamanlarda bunlardan yararlanmalıdır.
Yenilenme ve Reset
Evlendik, mutluyuz, hayatımızı bir düzene oturttuk üstüne bir de çocuğumuz da oldu, o halde benden bu kadar. Ne yazık ki kazın ayağı öyle değil. Ne erkek ne de kadın, evlilik kurumu içerisinde buna benzer bir yaklaşım göstermemelidir. Çünkü bir birey sürekli olarak kendini yenilemedikçe, eskiler ve yeniler arasında bağ kurmadıkça geleceğe ümitle bakamaz. Gelecek beklentisi olmayan bireyler de evlilikleri için uzun ya da kısa vadeli planlar yapmadıklarında aile müessesinin temeline tabir-i caizse dinamiti kendi elleriyle koymuş olurlar. Bu sebeple asla değişimlere ve gelişmelere uzak kalınmamalı ya da mesafeli durulmamalıdır.
Başarısızlık
İnsanın doğasında hep başarılı olmayı hayal etmek ve hep başarılı olanlara imrenmek, onlar gibi olmayı istemek vardır. Tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi, evliliklerde de kişinin gelecekten beklentileri olmalı ve bunlara erişmek için hem eşiyle birlikte hem de bireysel çaba göstermelidir. Başarı gelmediğinde ise bunun sebeplerini yol arkadaşıyla değerlendirmeli ve yılmadan usanmadan bu konuda zafere ulaşmak için çalışmalarını sürdürmelidir.
Empati
Eşinizin bakış açısını anlamaya çalışmanız, evlilikte empati yapmanın en önemli kısmıdır. Onun duygularını ve düşüncelerini anlamak, birçok çatışmayı önlemenize ve ilişkinizi daha sağlıklı bir seviyede tutmanıza yardımcı olur. Bu duyguyu içtenlikle karşı tarafa verebilen eş, karşı taraftan da bunu er ya da geç mutlaka alacaktır.
Anlaşmazlıklar
Tüm evliliklerde zaman zaman anlaşmazlıklar kaçınılmaz bir hal alabilir. Önemli olan, bu anlaşmazlıkları kavgaya dönüştürmeden, yapıcı bir şekilde çözmenin yolunu bulmaktan geçmektedir. Problemlerinizi iletişim kurarak, karşılıklı uzlaşma yollarını keşfederek ve suçlamalardan uzak durarak çözmeye gayret gösterin. Bu konuda başarısız olmanız halinde, turşunun limonla mı yoksa sirkeyle mi kurulduğu konusu bile yıllar boyunca el bebek gül bebek büyüttüğünüz ilişkinizin altını oyabilir.
Büyüme
Hem yaşlanıp, hem enerjimiz azalırken, saçlarımızdaki beyaz teller, yüzümüzdeki bazı kırışıklıklar aynayla aramıza görünmez mesafeler koyarken, eşimizin de aynı üzücü süreçten geçtiğini unutmamalıyız. Esasen hatırlamamız gereken şey ise onun hala ilk evet dediği günkü kadar çekici ve özel olduğunu, bu geride kalan yılların birlikte yaşandığını bilmeli ve bunun bilinciyle sevgimizi ve ilgimizi esirgememeliyiz.
SEVGİ
Sevgili okuyucularımız, aslında tüm yazımızın yerine sadece bu kelimeyi koysak bile olurdu. Ne mutlu ki sizler sabırla yazımızın sonuna kadar geldiniz. Her şeyin ama her şeyin başında sevgi geliyor. Bu sebepledir ki mutlu ve sağlam bir evliliğin sarsılmaması gereken en önemli direği de ta kendisi oluyor. Çünkü kıymetli okuyucularımız yatsınamaz tek bir gerçek varsa o da sevgidir.
Sevgiyi vermek için ona sahip olmanız gerekir.
Sevgiyi öğretmeniz için onu anlamış olmanız gerekir.
Sevgiyi anlamak için onun içerisinde yaşamanız gerekir.
Sevgiyi tanımanız için onunla haşır neşir olmalısınız.
Sevgiye güvenmek için ona inanmış olmanız gerekir.
Sevgiyi benimsemek için sevgiye karşı duyarlı olmalısınız.
Kendinizi sevgiye adamak için de her zaman sevgi içinde büyümüş ve gelişmiş olmanız gerekir.
Nihayetinde insan sevmeye ve sevilmeye her zaman muhtaçtır o yüzdendir ki hepsinden öte sağlam bir evliliğin ve de yaşamın temelinde sevgi vardır.