Her ne kadar ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilmiş olsa da hem belli bölgelerde denize ulaşım zorluğu hem de kişisel tercihler sebebiyle göl ya da nehir kıyıları da güzel birer alternatif olarak hepimize olmasa da bazılarımıza cazip gelmekte. Böylesine sakin, huzurlu ve dinlendirici bir göl kenarında güzelce kampımızı kurmaya hazırlanırken akıllara kaçınılmaz bir şekilde gelen o soru, acaba buralarda o zehirli ve kocaman yılanlardan var mıdır? Hepimizin bildiği Anakonda isimli filmdeki devasa arkadaşın soyundan gelenlerden.
Eğer henüz bir anakonda görme şansınız olmadıysa bunu yapmanızı şiddetle tavsiye ederim çünkü filmde izlediğimiz kadar tehlikeli bir yılan türü değildir, en azından insanlar için. Anakonda isimli film yüzünden bu güzel yaratıklarla ilgili yığınla yanlış anlaşılma olmuştur mesela sıkma yetenekleriyle alakalı. Yeterince güçlü olmadıkları söylenemez ama kurbanlarının kemiklerini paramparça edip öldürecek kadar kuvvetli de değillerdir. Tam olarak yaptıkları şey, kan dolaşımını bloke edip beyine kan ulaşmasını önlemektir. Genellikle de avlarını suda yakalamayı sevdiklerinden çoğunluğu boğularak ziyafete dönüşürler. Anakondalar özlerinde tuzakçı avcılardır ve menülerinde kuş, sürüngen, balıkların yanı sıra jaguarlar da bulunabilir. İnsanlar ile pek ilgilenmezler ve siz onları tahrik etmedikçe mesafelerini de korurlar.
Neyse ki Anakondalar, Amazon ormanlarında yaşarlar bu yüzden kendileriyle karşılaşmamız pek olası değildir. Peru’da kamp yapan bir kişiye tur rehberi tarafından anlatıldığına göre oğluyla birlikte balık tutarlarken bir anakondanın saldırısına uğramıştır ve bacağından ısırılmıştır. Yılanın kendisine dolanmaması için mücadele vermiş ve oğlunun da yardımıyla bu saldırıdan ağır bir yarayla kurtulabilmiştir. Yaşanılmış bu tecrübeden çıkarılacak olan tek ders, asla bir anakondanın size dolanmasına izin vermemektir. Gücü kuvveti yerinde olan bir kişi olsanız dahi, anakonda size dolandığında ondan kurtulmak imkansız denecek kadar zordur çünkü kendisi sizden katbekat güçlüdür ve de dışarıdan birilerinin yardımı olmaksızın kendinizden ayrımanız pek mümkün olamaz. Olur da size dolanırsa ve yardım alabileceğiniz kimseler yoksa kurtulmaya çalışmak yerine bir aletle dikkatini başka yöne çekmeye çalışmanızdır.
Akıllara gelen başka bir soru da anakondaların ısırıp ısırmadıklarıdır. Evet anakondalar da diğer yılanlar gibi ısırabilir ama bunu sadece avını daha iyi kavramak için yapma eğilimindedirler. Bu konu üzerinde araştırma yapan yerel bir bilim insanı, bir anakonda afiyetli bir yaban keçisini midesine indirmeye başlamadan önce bu anlara tanık olabilmiştir. Nihayet makalemizi sonuna kadar okuyarak aradığınız sorunun cevabını almayı başarmış bulunuyorsunuz.
Evet, bir anakonda insan yiyebilir. Kayıtlara geçirilmiş birden fazla vaka bulunmaktadır. Anakondalar, bir yetişkini kolaylıkla öldürebilir ve hatta sadece insanları değil kendisinden büyük diğer canlıları da öldürüp yiyebilirler. Evet, anakondalar avladıkları insanları ya da büyük hayvanları bütün olarak yutabilir tabii bu yılanın boyutuna ve bu konudaki deneyimine de bağlıdır.
O halde yapılacak en mantıklı hareket bu güzel canlıları rahatsız etmekten şiddetle kaçınmak ve yaşam alanlarına girmemiz gerekirse de ne surette olursa olsun yalnız olmamız ve yanımızda işimize yarayacak bir takım aletler bulundurarak yaklaşmaktır. Bunun yanı sıra, gececi bir hayvan olduğu, sınırlarını korumayı sevdiği ve çok atletik bir yüzücü olduğunu da unutmamak gerekir. Bu üç özelliği şayet onun alanına girersek kendisine müthiş bir avantaj sağlamakta olup bizleri kolay bir ava dönüştürebilir.
